Esin ÇETİNEL
Sigorta ve emeklilik sektörünün çatı kuruluşu Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Uğur Gülen, 2023’ün kur belirsizlikleri, ekonomik dalgalanmalar, depremin yol açtığı hasarlar, artan reasürans maliyetleriyle çok zor bir yıl olduğunu belirtip, 2024 yılının ise daha öngörülebilir olduğunu ve daha umutlu olduklarını söyledi.
Geçtiğimiz yıl sektörün düşük mali gelir ve sigorta gelirleri nedeniyle toplam gelirinin yüzde 50’yi aşan bölümünden mahrum kaldığını da hatırlatan Uğur Gülen, son üç yılda adeta kusursuz bir fırtına yaşadıklarını belirtip, “Şu anda son üç yılın en öngörülebilir döneminden geçiyoruz. Bu nedenle 2024 yılının sigorta sektörü için çok daha iyi olacağını düşünüyoruz” dedi.
2024’te hedef hızlı büyüme
Sigorta sektörünün 2023 yılı gerçekleşmelerinin ve 2024 yılı beklentilerinin paylaşıldığı basın toplantısında konuşan Uğur Gülen, sektörde faaliyet gösteren 70 firma bulunduğunu ve bu firmaların aktif toplamının 1,4 trilyon TL’ye ulaştığını belirtip, şöyle konuştu; “Prim üretimimiz bir önceki yıla göre yüzde 7 oranında artarak 486 milyar TL seviyesine çıktı. 2024 yılı prim üretimi beklentimiz 740 milyar TL seviyesinde.
BES ve OKS de katılımcı sayısı 16 milyona ulaşırken, 2024 yılında bu rakamın 17,6 milyona ulaşması hedefleniyor. 60 milyar TL’si devlet katkısı olmak üzere toplam fon büyüklüğü ise 756 milyar TL’ye çıktı. 2024 yılında fon büyüklüğü hedefimiz 1,3 milyar TL seviyesinde.”
Sigorta sektörünün ekonomiye, katkıları hakkında da konuşan Gülen, “Türk sigorta ve emeklilik sektörünün, sağladığı doğrudan ve dolaylı istihdam yaklaşık 200 bin kişi ve bu rakam, sağlık sektörü ve taşıt onarım sektörü gibi yan sektörlerle katlanarak artıyor. Kurumlar vergisi ve dolaylı vergiler göz önüne alındığında devletimize yılda 48 milyar lira fayda sağlıyoruz. Yine sektör olarak sağladığımız teminat, Gayrisafi Millî Hasıla’nın 30 katını buluyor” diye konuştu.
Marmara’nın yüzde 10’u sigortalı
Sektörün sağladığı ve sağlayabileceği katkıların daha iyi anlaşılması için Kahramanmaraş depremlerinin doğru analiz edilmesi gerektiğini de belirten Gülen, sektörün hızlı aksiyon alarak hasar ödemelerinde çok başarılı bir sınav verdiğini ifade etti. Kahramanmaraş depremleri için devletin bütçesinden 105 milyar dolar ayrıldığını, sigorta sektörünün ise 5 milyar dolarlık kısmı üstlendiğini hatırlatan Gülen, “Sigortalanma bilincimiz ve sigortalı varlıklarımızı daha yüksek olsaydı, sektör olarak devletimizin üzerinden bu yükü alabilirdik.
Burada bizi en çok üzen hususlardan biri sigortalanma davranışının ‘risk gerçekleştikten’ sonra ortaya çıkması, ardından ise sürdürülememesi. 6 Şubat depremleri ile sigortalanma talebinde çok hızlı bir artış olsa da bu durum 2 ay sonra sönümlenerek geçen yılın aynı döneminin bile altında kaldı” dedi. Marmara depremi için öngörülen hasarın 325 milyar dolar olduğunu da hatırlatan Gülen, bunun yalnızca yaklaşık yüzde 10’unun sigortalı olduğuna dikkat.
“Sigorta sektörü olarak primleri belli düzeyde tutmayı dert ediniyoruz” diyen Uğur Gülen, “Sağlık sigortalarıyla ilgili alternatif sağlık hizmet kuruluşlarının (üniversite hastaneleri) anlaşmalara dâhil edilmesi, motor branşında ise yerli yedek parça kullanımının artırılması, hasar ödemelerinin hızlandırılması vb. gibi birçok alanda çözüm arayışlarımızı sürdürüyoruz” dedi.
TES 2025’te hayata geçer
Bugün Türkiye’de emeklilerin maaş eksiği yaşandığına dikkat çeken TSB Başkan Yardımcısı Taylan Türkölmez, Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’nin (TES) hayata geçmesinin bu anlamda büyük önemi olduğunu vurgulayarak, “TES, OKS’nin rehabilite edilmiş hali olacak. Biliyorsunuz OKS beklenen etkiyi yaratmadı sistemden ayrılma oranı çok yüksek. Oysaki Türkiye’de emekli maaş eksiği yaşanıyor. Halen detayları ortaya çıkmayan TES’in bu açığı kapatacağına inanıyoruz. Sosyal güvenlik sistemini tamamlayacak. Yılın son çeyreğinde yasa çıkacak. Ancak hayata geçmesi 2025 yılında olacaktır. Kısmi çekiş hakkının ise bu yılın altıncı ayı gibi hayata geçeceğini öngörüyorum” ifadelerini kullandı.
Trafikte serbest tarife istiyoruz
Sigorta sektörünün 2024 yılındaki gündeminin yine trafik sigortası olacağını söyleyen TSB Üyesi Yavuz Ölken, “Bu branşta maliyetler sektöre baskı yaratıyor. Bugün hala 100 TL’lik trafik sigortası yazınca 30 TL zarar ediyoruz. Bu branşta serbest tarifeye geçmemiz lazım. Serbest tarifeye geçmeden iyi kötü şoför ayırımı yapamazsınız. Sektör olarak kar peşinde değiliz ama sürdürülebilirlik istiyoruz” diye konuştu.
Sanayici prim artışından şikâyetçi
Sanayi kesiminden gelen sigortasızlaştırma eleştirilerine de yanıt veren Yavuz Ölken, “Sigorta yapmadığımız spesifik bir sektör yok. Sadece işletmelerden gerekli önlemleri almalarını istiyoruz. Sanayici bugün prim artışından şikâyet ediyor. Ama varlık değerlerinde yaşanan yükselişi düşünmüyor. Bu arada reasürans maliyetlerinde de ciddi artış yaşandı. Bugün sanayi kesiminde sigortalılık oranı yüzde 90. Ancak orta ve küçük ölçekli işletmelerde bu oran çok düşük” dedi.