Hakan Erkan, trafo bağlantı kapasitelerinden etkilenmeyen lisanssız GES’lerin sanayicilere, ihracat yapan firmalara ve güneş enerjisinden faydalanmak isteyen vatandaşlara yarar sağlayacağını ve Türkiye’nin karbon ayak izinin azaltılmasına katkı sunacağını kaydetti. Erkan, trafo bağlantı kapasite sorununun şebeke işletmecisi ve yatırımcılar açısından ortak bir yapıda çözümlenmesinin önemli olduğunu aktardı.
Maliyeti en düşük enerji kaynağı: Güneş
Sınırda karbon düzenlemesi ve Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın, Türkiye’nin sanayicilerini ve işletmelerini doğrudan etkilediğini, sanayici için yeni düzenlemelere ihtiyaç olduğunu ifade eden Erkan, yaptığı açıklamada, “Sanayiciler ve işletmeler, sınırda karbon vergisinden etkilenmeden ihracatlarına devam edebilmek, elektrik tüketim maliyetlerini azaltmak, uluslararası alanda daha rekabetçi fiyatlar ile Türkiye’de ihracat geliri kazandırmak amacıyla yenilenebilir enerji yatırımlarına yöneliyor. Maliyeti en düşük yenilenebilir enerji kaynağı olarak öne çıkan güneş enerjisi yatırımlarına olan ilginin arttığı bu yatırımlara yönelme trafolardaki bağlantı kapasite yetersizliği nedeni ile sınırlı sayıda gerçekleşiyor” dedi.
Sıfır Geri Besleme sistemleri
Güneş enerjisi sektörünün geleceği için bu kararların önemli olduğunun altını çizen Erkan, “Türkiye Elektrik İletim AŞ yayınladığı trafo merkezli bağlantı kapasite bilgilerine göre, sanayicilerimizin ve işletmelerimizin tüketimlerini karşılamak için 5.1.h kapsamında üretim santrali kurmaları için yeterli kapasite bulunmuyor. Bu durumda, lisanssız üretim santrali kurulum isteklerinin çözümü için yeni bir bağlantı şekline acil ihtiyaç duyuluyor. Sıfır Geri Besleme (Zero Feed-In) sistemlerinin ülkemizde de uygulanmasıyla üretilen enerjinin yerinde tüketilmesi, istenirse bataryalarda depolanması ve fazla enerjinin şebekeye basılmaması sağlanarak trafo bağlantı kapasitelerinden etkilenmeden yenilenebilir enerji yatırımları yapılabilecek” değerlendirmesinde bulundu.