Hamide HANGÜL
Marmara depreminin üzerinden 25 yıl geçerken, 6 Şubat’ta yaşanan yıkıcı Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan afetleriyle de deprem gerçeği yeniden hafızalara kazındı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına göre, kentsel dönüşüm çalışmalarıyla İstanbul’da 39 ilçede 695 bin konut yenilenirken, yine tüm ilçelerde 165 bin konut yenileme çalışmaları sürüyor.
İstatistiklere göre, İstanbul’da halen 4 milyona yakın deprem riski taşıyan konut var. Uzmanlar “Deprem değil, ihmal öldürür” derken, araştırmalar, ev satın almak isteyen önce fiyat, ödeme koşulları, sonra deprem güvenliğine baktığını ortaya koydu.
EmlakJet’in açıkladığı Temmuz 2024 raporu, tüketicilerin konut satın alma tercihlerinde dikkat çektikleri noktaları gösterdi. Buna göre, ankete katılanların yüzde 57’si ikinci el konutları tercih ederken, yüzde 78’i konut alımını oturum amacıyla yaptığını belirtti. İkinci el konutlarda en önemli kriter yüzde 56 ile fiyat, yüzde 25 ile depreme dayanıklılık olarak öne çıktı. Söz konusu oran ise her dört kişiden birinin depremi sorguladığına işaret ediyor. Rapora göre, sıfır projelerde ise yüzde 63 oranında fiyat ve ödeme koşulları öncelikli faktör olarak belirlendi.
Talebi ve güvenlik endişesini gösteriyor
Emlakjet CEO’su Tolga İdikat, anket sonuçlarının, konut alıcılarının büyük bir kısmının ikinci el konutlara yöneldiğini ve satın alma amacının çoğunlukla oturum olduğunu gösterdiğini belirterek, şunları söyledi: “Hem ikinci el hem de sıfır projelerde fiyat ve ödeme koşulları en kritik faktörler olarak öne çıkıyor. Özellikle ikinci el konutlarda yüzde 25’lik bir kesimin depreme dayanıklılığı öncelikli bir kriter olarak değerlendirmesi, sektördeki güvenlik endişelerini ve talebi gösteriyor.”
“Göçen bina öldürüyor”
Marmara depreminin yıl dönümü dolayısıyla değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Naci Görür ise depremlerin kaçınılmaz olduğunu belirterek, insanları depremin değil, göçen binaların öldürdüğüne dikkat çekti. “Yeni bina yapımında kat sayısını azaltmak ve hafif malzeme kullanmak önemli” diyen Naci Görür, şu değerlendirmelerde bulundu: “Öncelikle ilk hatırlamamız gereken şey şu ki insanı deprem öldürmüyor.
Bizler, evlerimizi deprem zone’larında kurmuşuz çünkü buralar aynı zamanda dünyanın en verimli yerleri. Ancak onun dinamiğine uygun yapılar yaparak, tasarlayarak ve şehirler kurarak depremin zararlarını azaltmamız lazım. Modern dünyada, depremden önce kentler depreme hazırlanır. Japonya’da bizim gibi depremler oluyor, bizde on binler hayatını kaybederken, orada 3-4 kişi tesadüfen ölüyor. Deprem olmadan önce kenti depreme dayanıklı hale getirmeli” dedi
“Dünyada binaların çoğu çelik”
Dünyada depreme dirençli kentler oluşturmak için özellikle çelik yapıların tercih edildiğini belirten Prof. Dr. Görür, şunları söyledi: “Yeni bina yapımında kat sayısını azaltmak ve hafif malzemeden yapmak lazım. Çelik buna uygun. Çünkü tüm dünyada, deprem ülkelerinde binaların önemli kısmı çelikle imal ediliyor.”
İstanbul’da kiralar yükselişte
Söz konusu rapor, Türkiye genelinde satılık ve kiralık konut fiyatlarındaki değişimlerini de ortaya koyuyor. Rapora göre, İstanbul, İzmir ve Bursa gibi büyük şehirlerde satılık konut fiyatları yüzde 3 ila yüzde 4 arasında artış gösterirken, Antalya ve Aydın’da yüzde 2 oranında bir düşüş yaşandı. Kiralık konut piyasasında ise İstanbul’da yüzde 19, Ankara’da yüzde 8 oranında belirgin artışlar gözlemlenirken, İzmir’de fiyatların sabit kaldığı görüldü. Konut arama oranlarına bakıldığında ise tüketicilerin yüzde 52’sinin satılık, yüzde 48’inin ise kiralık konut arayışında olduğu görüldü.