Ziya İPEK
Bilgiç, son yıllarda üreticilerin alın terinin karşılığını alamadığını, tarımla uğraşanların sayısının azalmamasını, üretene sahip çıkılmasını istedi.
Tarımda planlama yapılamıyor
Tarımın ve gıdanın çok önemli olduğunu ancak Türkiye’de hedefine ulaşamayan, bir türlü istenilen noktaya getirilemeyen tarım politikası olduğunu anlatan Bilgiç, üreticilerin bu konudaki sıkıntılarını gördüklerini ve yakından takip ettiklerini bildirdi.
Toprak Mahsulleri Ofisi’nin 10 milyon tonun üzerinde hububat aldığını, bunun üretici için çok büyük bir destek olduğunu aktaran Bilgiç, şunları kaydetti: “Bugün ülkemizde lisanslı depo kapasitesi 9 milyon tonun üzerindedir. Bölgemizde mısır hasadı devam ediyor. Tüm tarımsal girdilerin yüzde yüzün üzerinde arttığı bir dönem içinde geçen yıl 5,7 lira olan mısır fiyatının kilogramının bu yıl 6 lira olması üreticiyi memnun etmedi. Mısır destekleme alım fiyatı üretici maliyeti ve beklentilerinin çok altında kalmıştır.
Tarım Orman Bakanımıza seslenmek istiyorum; mısır fiyatını bir an önce ya revize edin ya da buğdaya verdiğiniz gibi kilogram başına 1 lira destekleme vererek üreticiyi rahatlatacak bir yol bulunmasını sağlayın. Böyle bir yol bulunmaz ise geçen yıl 8,5 milyon ton olan ürün bundan sonra 5 milyon tonun altına inebilir. Bu kez ithalat yolu açılır. Başka ülkelerin üreticilerine para kazandırırız. Bu sebeple bizler kendi üreticimizi desteklemeliyiz. Üretelim, fazlasını da ihraç edelim. Dolayısıyla üreticisi, sanayicisi hepsi kazansın.
Narenciyeye DFİF desteği çağrısı
Eylül ayı ile bölgede erkenci narenciye hasadının başlayacağını hatırlatan Bilgiç, sadece limonda değil, turunçgillerin tamamına ‘portakal, mandarin, greyfurt’ gibi tüm ürünlere Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu (DFİF) desteğinin kilogram başına 1,5 lira olarak verilmesini ve bunun bir an önce açıklanması gerektiğini bildirdi. Bilgiç, “Üreteni küstürürsek hiç istemediğimiz dışa bağımlılığı artırmış oluruz. Bu da ülke için ciddi sıkıntı yaratır. Bunları şimdiden görerek tüm tedbirler alınmalı” dedi.
“Yağlı tohum üretimine çok fazla ihtiyacımız var”
Bilgiç, Bölgenin bir zamanlar, “Beyaz Altın” diyarı olarak anıldığı anımsatan Bilgiç, ancak pamuk üretim alanlarının giderek düştüğünü bildirdi. Yağlı tohumların her geçen gün öneminin arttığının altını çizdi.