İSO’dan yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da katıldığı İSO kasım ayı meclis toplantısı “21’inci Yüzyılın Yüksek Teknoloji ve Yeşil Ekonomiye Dayalı Sanayisini Oluşturmak İçin Devlet-Özel Sektör İşbirliğini Geliştirmenin Önemi” ana gündem maddesi ile gerçekleştirildi.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Erdal Bahçıvan, daha hızlı ve kaliteli bir ekonomik büyüme, toplumsal refah artışı, bürokratik engellerin azaltılması, ihracatın artması ve daha nitelikli bir kompozisyona kavuşmasının sadece iş dünyasının değil, bu ülkede yaşayan herkesin ortak dilek ve beklentisi olduğunu belirtti.
Büyümenin pek çok şeyin anahtarı olduğunu ifade eden Bahçıvan, “Ancak onu başlı başına soyut bir amaç olarak tanımlamak, günümüzün sorunlarını açıklamaya ve çözmeye yetmiyor. Geldiğimiz noktada ekonomik büyümenin ‘yüzde kaçtan’ ziyade ‘nasıl’ sorusuyla birlikte tartışılması gerekiyor. Eğer daha temiz bir çevre, daha nitelikli istihdam, daha yüksek refah sağlamayacaksa ne kadar hızlı büyüdüğümüzün ne önemi var?” ifadelerini kullandı.
“Kamunun öncü ve yol gösterici rolü son derece değerli”
Erdal Bahçıvan, yüksek büyüme başlı başına “hedefin kendisi” olmaması gerektiğini belirterek, dijitalleşme, yeşil dönüşüm, teknolojik ilerleme gibi olguların bir çıktısı olarak gerçekleşmesi gerektiğini vurguladı.
Özellikle yeşil girişimlerin gelişimi konusunda ortada büyük bir ihtiyaç ve potansiyel olmasına rağmen kaynak ve finansman açığı sorununun henüz çözülmediğini savunan Bahçıvan, şunları kaydetti:
“Bu bağlamda sürdürülebilir finansmanı destekleyecek ve yeşil yatırım ortamını güçlendirecek kurumsal düzenlemelerin hayata geçirilmesi için kamunun ve kamuya ait finansman kurumlarının üstleneceği öncü ve yol gösterici rol de son derece değerli olacaktır. Türkiye’nin uzun vadeli geleceğini güçlü bir şekilde dizayn edebilmek için 21’inci yüzyıla özgü ‘girişimci devlet paradigması’ eşliğinde mutlaka ve mutlaka farklı ve güçlü yatırımlara ihtiyaç var. Kaynaklar doğru ve verimli kullanılmalı. İçinde bulunduğumuz dönem, kaynak sıkıntılarının herkes tarafından kabul edildiği bir dönemdir. Önemle vurgulamak isterim ki bizler ülke olarak en önemli kaynak aktarımını, Türkiye’nin yarınlarını oluşturacak, katma değerler verecek, döviz yaratacak, nitelikli istihdam yaratacak olan sanayi yatırımlarına yoğunlaştırmalıyız.”