Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun (BDDK) Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanan bankaların net istikrarlı fonlama oranı hesaplamasına ilişkin yönetmeliğe göre, net istikrarlı fonlama oranı, mevcut istikrarlı fon tutarının gerekli istikrarlı fon tutarına bölünmesi suretiyle konsolide ve konsolide olmayan bazda hesaplanacak.
Yönetmeliğe göre 1 Ocak 2024 tarihinden geçerli olmak üzere özkaynak hesaplama dönemleri itibarıyla aylık olarak hesaplanan konsolide ve konsolide olmayan net istikrarlı fonlama oranının Mart, Haziran, Eylül ve Aralık dönemleri itibarıyla 3 aylık basit aritmetik ortalaması %100’den az olamayacak. BDDK, net istikrarlı fonlama oranı için asgari bir oran tesis etmeye, bu oranın hesaplanmasına ve tutturulmasına ilişkin esasları belirlemeye yetkili olacak.
BDDK’ya geniş yetkiler
BDDK, Merkez Bankası’nın (TCMB) uygun görüşü alınmak suretiyle fonlama riski düzeylerini dikkate alarak banka ya da banka grubu bazında daha ihtiyatlı esaslar belirleyebilecek. Kalkınma ve yatırım bankaları, BDDK tarafından aksi belirleninceye kadar, bu asgari oranları tutturmaktan muaf tutuldu. Yönetmelikte, mevcut ve gerekli istikrarlı fon hesaplaması ve türev varlıklara yönelik detaylara da yer verildi.
TCMB’nin finansal piyasaların genelinde yaşanan bir stres ya da makroekonomik gelişmeler karşısında gerçekleştirdiği istisnai ve geçici olağandışı likidite işlemleri kapsamında TCMB’den likidite temin etmek amacıyla TCMB’ye teminata verilen varlıklar için yönetmelikte belirtilenlerden daha düşük bir dikkate alma oranı belirlemeye TCMB ile yapılacak değerlendirme sonucunda BDDK yetkili kılındı.
BDDK ayrıca, bu olağandışı likidite işlemleri kapsamında TCMB’nin piyasada oluşan likidite fazlasını piyasadan çekmesinden kaynaklanan 6 ay veya daha uzun vadeli TCMB’den olan alacaklar için %5’ten az olmayacak bir dikkate alma oranı belirlemeye TCMB ile yapılacak değerlendirme sonucunda yetkili olacak.
Buna göre, 1 Ocak 2024 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere konsolide ve konsolide olmayan net istikrarlı fonlama oranından herhangi birinin asgari oranın altına düşmesi halinde, ilgili uyumsuzluk bir sonraki hesaplama dönemine kadar giderilecek ve bir takvim yılı içinde her 2 oran için bir defadan fazla uyumsuzluk gerçekleştirilemeyecek.