Firmaların can simidi: Kefalet sigortası

Esin ÇETİNEL

İhaleye giriyorsunuz teminat mektubuna ihtiyacınız var, ancak bankadaki kredi limitiniz buna yetmiyor mu? Veya bankanızın size çıkarttığı dolaylı masraflar veya faiz ile maliyetleriniz mi yükseliyor? İşte tüm bu sorunlar sigorta şirketleri tarafından sunulan kefalet sigortaları ile çözülüyor. Kefalet sigortası aslında bir sigorta ürününden ziyade sigorta şirketleri tarafından sağlanan bir gayri nakdi kredi ürünü.

Teminatın adı ise kefalet senedi… Ve hukuki niteliği açısından da banka teminat mektubunun muadili niteliğinde. Bu nedenle banka teminat mektubu ile kefalet senetlerinin özellikleri de birbirine benziyor. Örneğin, bir ihaleye girdiğinizde bankadan alınan teminat mektubu yerine sigorta şirketlerinden temin edilen kefalet senedi de aynı ihtiyacı karşılıyor. Tabii kullanım alanları da benziyor. Dünyada aslında sigorta şirketleri tarafından sunulan bu teminat ürünü, Türkiye’de çok uzun yıllardır bankalar tarafından sağlandı.

Ancak özellikle son beş yıldır bu alana sigorta şirketleri de girmeye başladı. Bugün sayıları bir elin parmağı kadar da olsa bile sigorta şirketlerinde kefalet sigortası ürünü de raflarda yerini almaya başladı. Hatta hacimler trilyon TL’lere kadar da yükseldi.

Neden kefalet sigortası?

Kısa süre geçmesine karşın işletmeler artık banka teminat mektubunun yanı sıra kefalet senedi de kullanmaya başladı. Bunun en temel nedeni ise özellikle orta ve küçük ölçekli firmaların bankalardaki nakdi kredi limitlerinin düşük olması.

Bankadan teminat mektubu alan bir işletme, aslında gayri nakdi kredi kullanmış oluyor. Bu da bankacılık sektöründen kullandığı kredi limitlerini daraltıyor. Oysaki sigorta şirketlerinden alınan teminat senedi, banka kredi hacminizi etkilemiyor. İşletmenizin nakdi kredi ihtiyacını çok daha rahat karşılıyorsunuz. Uluslararası faaliyet gösteren firmalar için de kefalet sigortası büyük bir avantaj sağlıyor. Genelde yurtdışı projelerde lehtar kendi ülkesinde bilinen bir banka üzerinden teminat mektubu kabul ediyor.

Bu da firmalara hem iş yükü hem maliyet olarak yansıyor. Oysaki özellikle yurtdışı ayağı olan sigorta şirketleri bu sorunu da kefalet sigortası ile çözüyor. Türkiye dâhil dünyanın farklı coğrafyalarında faaliyet gösteren sigorta şirketleri, bugün yurtdışı projelerde ya da yurtdışındaki lehtara teminat mektubu verilmesini gerektiren işlemlerde güçlü bir garantör olarak kabul ediliyor. Başka bir deyişle sizin adınıza garanti veriyorlar.

Yurtdışı işlemlere garantör

Bu firmalardan biri olan Marsh, bugün Türk firmalarına hem yurtiçi hem yurtdışı faaliyetleri için ihtiyacı olan kefalet senedi ürününe sahip. Ülkemizde daha çok kamu ihalelerinde kullanılmakla birlikte, teknik olarak işletmelerin, banka teminat mektuplarını kullandıkları her alanda bu ürünü kullanabildiklerini söyleyen Marsh Türkiye CEO’su Yeşim Aksüt, “Ülkemizde çok deneyimli, en zor coğrafyalarda başarılı projeler yapmış büyük müteahhitlik, taşeron firmaları bulunuyor. Marsh Türkiye olarak, bu firmaların yurt dışında katıldıkları ihaleler ile ilgili olarak performans, avans, bakım onarım teminatları sağlamak konusunda aracılık faaliyeti yürütüyoruz.

Bu kapsamda bina, karayolu, demiryolu, otoyol, havalimanı, köprü, tünel, metro, alt yapı, enerji tesisi gibi her türlü inşaat işleri ve bu işlerle ilgili tesisat, imalat, nakliye, tamamlama, büyük onarım, restorasyon çevre düzenlemesi, sondaj, yıkma, güçlendirme ve montaj işleri işlerinin yanı sıra otomotiv, makine, gemi sektörlerinden çok fazla talep alıyoruz” diyor. Aksüt, ülkemizde yurt dışında yerleşik firmalara hitaben teminat mektubu düzenleyen sigorta şirketleri bulunduğunu aynı zamanda firmaların yabancı sigorta şirketleri üzerinden de bu teminatı temin edebildiğini vurguluyor.

Kefalet sigortasında bir diğer dikkat edilmesi gereken konu ise geçerliliği… Mevzuat çerçevesinde, sigortacılar tarafından bu teminatın banka teminat mektubu yerine kabul edileceğinden emin olması gerektiğinin altını çizen Aksüt, kefalet sigortasının firmalara sunduğu avantajlar hakkında ise şu bilgiyi paylaşıyor; “En büyük avantajı; kefalet sigortası ile işletmelere gayri nakdi finansman ürünü özelinde ek kapasite yaratmasıdır.

Eskiden işletmeler banka teminat mektubu almak amacıyla çalıştıkları birkaç bankadan teklif alıp, kendileri için en avantajlı çözümü öneren bankayı tercih ederlerdi. Şimdi ise işletmeler, bu bankalara ek olarak çalıştıkları brokerlere başvurup sigorta şirketlerinden de teklif alabiliyor. Ayrıca bankalar, standart dışı diyebileceğimiz, farklı şartlar içeren teminat mektuplarını düzenlemeyi tercih etmeyebiliyor. Sigorta şirketleri ise bu konuda daha esnek davranabiliyor. Dolayısıyla bazen sigorta şirketlerinden alınan teklifler, bankaların tekliflerinden çok daha cazip olabiliyor.

Firmaların yurtdışı iştiraklerinde veya yurtdışı projelerinde sigorta şirketlerinin düzenlediği poliçeler firmaların ilave bankacılık masraflarına katlanmalarını da ortadan kaldırıyor. Ayrıca işletmeler bankalardaki limitlerini bu tür gayri nakdi kredi ihtiyaçlarından ziyade nakit ihtiyaçları için kullanabiliyor.”

“Çok sayıda avantajı bulunuyor”

Kefalet sigortası kullanan şirketlerin banka kredi limitleri etkilenmiyor. Bu nedenle bankalardan nakit kredi kullanabiliyorlar. Banka teminat mektuplarının aksine kefalet sigortasında limit uygulaması daha esnek. Yurtdışı projelerde lehtar, kendi ülkesindeki bir banka üzerinden teminat mektubu istiyor. Türk sigorta şirketleri, uluslararası kabul gören teminat mektupları verebilirken, böylece uluslararası işlemlerde maliyet ve zamandan tasarruf sağlanıyor.

Bankalarda maliyet arttı arz azaldı

Özellikle Kamu İhale Kanunu’nda teminat mektubu tanımı içerisine sigortacılar tarafından düzenlenen kefalet senetlerinin eklenmesinden sonra bu ürüne talebin arttığını ifade eden Yeşim Aksüt, “Bununla birlikte yeni finansal raporlama regülasyonları nedeniyle bankaların bu ürün için ayırdıkları sermaye oranı arttıkça, banka tarafında teminat mektubunun arzı da azalıyor ya da daha pahalı bir hale geliyor” ifadelerini kullanıyor.

Başa dön tuşu