Akdeniz Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (AHBİB) Yönetim Kurulu Başkanı Veysel Memiş, bakliyat üretiminin 1,2 milyon tonla sınırlı olduğu Türkiye’de 4 milyon ton işleme kapasitesine sahip ihracatçı firmaların hammadde sıkıntısı yaşadığını, arz açığının kapatılması için nadasa bırakılan tarım arazilerinin bakliyat ekimiyle değerlendirilmesinin elzem hale geldiğini belirtti.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği’nce (MÜSİAD) Mersin’de gerçekleştirilen Türkiye Yüzyılında Üretim Zirvesi’nde konuşan AHBİB Başkanı Veysel Memiş, “Sektör olarak en büyük beklentimiz, kısıtlı değil sınırsız ihracat yapabilmektir. Bunun mümkün olabilmesi için bakliyat ürünlerinde ihracat kısıtlamaları ve kotaların uygulanması yerine üretimin artırılmasına yönelik stratejilerin geliştirilmesine ihtiyaç vardır” dedi.
“Aynı tarlada üç yılda bir ekim zorunlu hale getirilmeli”
Bakliyat üretiminin artırılmasının büyük bir önem taşıdığını söyleyen Veysel Memiş, bakliyat ihracatının önündeki engellerin kaldırılmasının önemine değindi. Memiş, “Ülke genelinde 4 milyon ton işleme kapasitesine sahip ihracatçı firmalarımız hammadde sıkıntısı yaşıyor, bu durumda arz açığının kapatılması için nadasa bırakılan tarım arazilerinin bakliyat ekimiyle değerlendirilmesi elzem hale geliyor.
Bu dönemde sektör olarak en büyük beklentimiz, kısıtlı değil sınırsız ihracat yapabilmektir. Çünkü bakliyat ürünlerinde ihracat kısıtlamaları ve kotaların uygulanması yerine, üretimin artırılmasına yönelik stratejilerin geliştirilmesine ihtiyaç vardır. Aynı tarlada üç yılda bir bakliyat ekiminin teşvik edilmesinin, hatta zorunlu hâle getirilmesinin büyük fayda sağlayacağını düşünüyoruz
. Tarım arazilerimizi nadasa bırakmak yerine bakliyat ekimiyle değerlendirirsek yaklaşık 1,2 milyon ton olan yıllık üretim miktarını üç katına yükseltebiliriz. Bunu sağladığımızda ekipmanı güçlü, işleme kapasitesi yüksek, müşterisi hazır sektörümüz, yüksek ihracat rakamlarına ulaşabilecek, ülkemize çok daha fazla döviz kazandıracaktır” diye konuştu.
“Kotalı ürünlerin üretiminde tereddüt yaşanıyor”
Türkiye’de çiftçilerin ihracatı yasak veya kotalı olan ürünlere karşı bir sonraki sezon üretimi için tereddüt yaşadığını, uzun vadede ekilmeyen ürünlerde fiyat dengesinin yukarı yönlü değiştiğini dile getiren Veysel Memiş, şunları söyledi: “Yurt içinde fiyat regülasyonu yapılmak isteniyorsa, ithalat vergi düzenlemelerinin gözden geçirilmesi uygun olacaktır. İthalat vergi düzenlemelerinin güncellenmesi, yurt içinde maliyetlerin yükselmesini ve aynı zamanda üretim miktarının düşmesini engelleyecektir.
Bu süreçte yurt dışındaki pazarlarımızı korumamızı da sağlayacaktır.” dedi. Dünya genelinde bakliyat ticaretinin diğer gıda ürünlerinden farklı olarak üründe çeşitlilik gerektirdiğinin altını çizen Veysel Memiş, şunları söyledi: “Özellikle ihracatta alıcılar siparişlerinde konteynerlere aynı anda farklı bakliyatlar yükleterek büyük hacimli ticaret oluşturmaktadır.
Bu sebeple bir bakliyat firmasının aynı anda nohut, bakla, fasulye ve mercimeği elinde bulundururken bunlara ek olarak da pirinç, bulgur gibi diğer ürünleri de tedarik etmesi gerekmektedir. Bundan dolayı bakliyat ihracatında geniş yelpaze ve çeşit ürün mevcudiyeti ekonomi açısından çok kritiktir. Bu kapsamda ülkemizde hem tüketim hem de ihracat için yeterli alanlarda bakliyat üretimi teşvik edilmeli ve farklı bakliyatların da yetiştirilmesi sağlanmalıdır.”