Yaylada arıcıların da aralarında bulunduğu grup adına açıklama yapan Peçe, Anzer balının Rize’nin ve Türkiye’nin önemli bir markası olduğunu söyledi.
Cumhuriyet başsavcılığına şikayet dilekçesi vererek, balda sahtecilik yapanlarla ilgili süreci başlattıklarını belirten Peçe, “Savcılık, titizlikle şüphelileri tespit ediyor. Bizim de tespit ettiğimiz kişi ve kurumları dilekçemize ekledik. Ayrıca tespit edemediğimiz şahıslarla ilgili çalışma var. Süreç tamamlanınca kişiler mahkeme önüne çıkacak. Tespit sürtecinin ardından yargılanma süreci ve tazminat davası açılacak” dedi.
Üretici de mağdur tüketici de
Peçe, sahte Anzer balı satışının çok olduğunun altını çizerek, “İzmir, İstanbul ve Ankara’da çok kişi var. İlerleyen zamanda netleşince isimleri de kamuoyu ile paylaşacağız. Şu ana kadar 50’ye yakın tespit ettiğimiz yer var. Sahte Anzer balının kilosunu 7 bin 500 liraya satan firma ve kişiler var. Üretici bu noktada çok mağdur, tüketici mağdur. Bu parayı verip sahte bal alanlar çok mağdur. Tüketiciyi bilinçlendirmek için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Hukuki sürecin bir başlangıç olduğunu vurgulayan Peçe, “Sahte balı tamamen bitiremeyebiliriz ama minimum düzeye indirebiliriz. Elimizden geldiğince bu işi minimize etmek için hukuki süreci takip edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Civelek: “Karekodla balın analizini sorgulayın”
Anzer Ballıköy Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Osman Civelek de Anzer Yaylası’nda toplanan balın Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü’nde polen analizi yapıldıktan sonra tescil edildiğini söyledi.
Bal kavanozunun mühürlendikten sonra piyasaya sunulduğuna dikkati çeken Civelek, “Balda coğrafi işaretin ve karekodun bulunması gerekiyor. Tüketicilerimiz karekod okutarak mutlaka balın analizini sorgulasın. Coğrafi işaret ve karekodu olmayan ürünleri satın almasınlar.” dedi. Hukuki sürece 8 kooperatifin dahil olduğunu ifade eden Ballıköy Muhtarı Remiz Güzel de piyasada sahte Anzer balı bırakmamaya kararlı olduklarını kaydetti.