Özlem ERMİŞ BEYHAN
Pandemide herkesin lisanında olan ‘hiçbir şey eskisi üzere olmayacak’ öngörüsünün perakende açısından pek de gerçekleşmediği, tüketicilerin tekrar fiyat hassas olduğu ve fiziki mağazaları hayatından çıkarmayacağı yapılan son araştırmalara yansıyor.
PwC Türkiye, Ipsos işbirliğiyle gerçekleştirdiği “Tüketici Öngörüleri Araştırması 2022″yi açıkladı. Araştırma bulgularına nazaran hazırlanan Yeni Tüketicinin Yeni Denklemi raporunda, ekonomik şartlar, dijital kanallardaki artış, mağazaların bilgi merkezine dönüşmesi, trend teknolojileri ve sürdürülebilirlik gelecek periyotta geçerliliğini koruyacak ve giderek değer kazanacak önde gelen 5 trend olarak öne çıktı.
Kişisel ekonomimize dair daha umutluyuz
PwC Türkiye Perakende ve Tüketici Eserleri Önderi Adnan Akan ve Perakende ve Tüketici Eserleri Bölümü, İdare Danışmanlığı Hizmetleri Önderi Yiğit Arslan, araştırmanın ayrıntılarını bir basın toplantısında açıkladı. Araştırma sonuçlarına nazaran tüketiciler genel iktisadın gelecekte çok daha düzgün olacağına dair umudunu kaybetmiş durumda. 2020 yılında gelecekte “Genel iktisat çok daha âlâ olacak” diyenlerin oranı yüzde 37 iken, bu oran 2022 yılının ağustos ayında yapılan araştırmada yüzde 27’ye kadar düştü. İktisadın gelecekte çok daha düzgün olacağını düşünmediğini belirtenlerin oranı ise yüzde 29’dan yüzde 40’a çıktı. Bu kıymetli değişim, tüketicinin iktisada dair ümitsizliğini ortaya koydu. Adnan Akan araştırmanın dikkat cazip bir verisinin daha altını çizdi: Ülke makro iktisadını olumsuz olarak nitelendirenlerin oranı yüzde 71 iken, ferdî iktisat değerlendirmesinde bu ümitsizlik oranı yüzde 37 düzeyinde kaldı. Akan, bu bilginin şirketler açısından tüketime dair bir fırsat penceresini ortaya koyduğunu belirtti.
Yiğit Arslan ise toplantıda yaptığı açıklamada dijital kanal kullanımındaki artışın arka planında yatan birinci 3 tetikleyici nedeni şöyle sıraladı: Fiyat karşılaştırma kolaylığı, eser çeşitliliği ve daha ucuz olduğunu düşündüğü için. Bu bilgiler, tüketicilerin pahalılıkla gayrette online siteleri bir araç olarak kullandığını da ortaya koydu.
Müşteri odaklı tecrübe
Perakende ve tüketim dallarında yer alan şirketlerin klâsik stratejik bakış açıları ile yeni tüketiciye yaklaştıklarında içinden çıkılamaz problemler ile boğuşmak durumunda kaldıklarını belirten Akan, “Bu nedenle yeni bir yaklaşım sergilemek zorundalar” dedi. Akan şöyle devam etti: “Perakende dalındaki öncü şirketlerin, farklı müşteri ve pazar beklentileri ışığında ortaya çıkan yeni denklemde rekabetçi duruşlarını koruyabilmesi için, müşterinin ekonomik kaygılarına yanıt verebilmek ismine eser, kanal, tedarik zinciri üzere alanlarda yapılabilecek iyileştirmeler üzerinde durması gerekiyor. Uzak olmayan bir gelecekte pazarda öne çıkmak isteyen perakende şirketleri “müşteri odaklı deneyim” dizaynını ajandalarına almalılar.”
Raporda öne çıkan 5 trend
1 Ekonomik şartların tüketicilerin alım gücüne tesiri: Pandemi sürecinden bu yana, Türkiye’de makroekonomiye dair gelişmeleri olumsuz olarak değerlendirenlerin oranı yüzde 50’den yüzde 71’e çıktı.
2 Giderek artan dijital kanal kullanımı Kategoriye bağlı olarak, her 10 tüketicinin ortalama 6’sı taşınabilir aygıtlardan ve/veya bilgisayardan alışveriş yapıyor.
3 Mağazalar bilgi ve tecrübe merkezine dönüşüyor Market alışverişinde tüketicilerin yüzde 81’i bilgi hedefli mağaza ziyareti yaparken, giysi kategorisinde satın alma kanalı olarak, her 15 tüketiciden 7’si mağazaları, 5’i taşınabilir telefondan online alışverişi ve 3’ü bilgisayardan online alışverişi tercih ediyor.
4 Trend teknolojilerin adaptasyonu beklentilerin altında Yeni bir ticaret kanalı olarak ön plana çıkması beklenen toplumsal medya, hala tüketicilerin öncelikle bilgi almak için kullandığı bir ortam pozisyonunda.
5 Sürdürülebilirliğin artan önemi Araştırmaya katılan tüketicilerin yüzde 71’i sürdürülebilirlik kavramını duyduğunu söylüyor. Araştırmaya katılan tüketicilerin yüzde 64’ü halkın sürdürülebilir davranış ve/veya ömür biçimine özendirilmesi konusunda en büyük sorumluluğun kamu idaresinde olduğunu söz ediyor.
