Yapay zekâ, dijital dönüşüm ve siber güvenlik Türkiye’nin önünde sınıf atlattıracak fırsatlar. Konuyla ilgisi dahi olmayan insanları yoldan çevirin, Türkiye’nin daha müreffeh bir ülke olması için neler yapılması gerektiğini sorun. Büyük bir çoğunluk, emeğe dayalı ekonomiden teknolojiye dayalı bir ekonomiye geçmemiz gerektiğini söyleyecektir. Buna bir ilave de ben yapayım. İhracat hesaplarında, ihracat kilogram hesaplarını bir tarafa koyalım. Yükte hafif, pahada ağır ihracata yönelelim gibi salak saçma fikirlerden kurtulalım. Yazılım, hizmet ihracatında bu kalemlerin bir kilogram değeri yok. İhraç tutarlarını, kilogram değeri olmayan bir değere yani sıfıra böldüğümüz zaman tanımsız, sonsuz bir değer alırız. Türkiye’nin önündeki tek yol bu. Sonsuza, tanımsıza kadar ilerleyen bir katma değer yaratmak.
Türkiye’nin durumu
Coursera isimli kuruluş, her yıl geleneksel olarak yaptığı Küresel Beceri Raporu’nun 2024 versiyonunu yayımladı. Rapor, yapay zekâ eğitimlerine olan kayıtların önemli ölçüde artmasıyla birlikte, YZ okuryazarlığının küresel bir gereklilik haline geldiğini vurguluyor. Ancak iş gücü piyasasında dijital beceriler açısından sürekli bir açık olduğu da belirtiliyor. Siber güvenlik alanında ise yetenek sıkıntısı ve gelişen tehditler nedeniyle bu becerilere olan ihtiyaç kritik önemini koruyor.Bu rapor, özellikle yapay zekâ, dijital dönüşüm ve otomasyon bağlamında farklı ülkelerin hızla değişen beceri alanına nasıl uyum sağladığını anlamak için önemli bir kaynak.Türkiye, 57. sırada yer alarak “Rekabetçi Sıralamalar” kategorisinde konumlanıyor. Bu durum, ülkemizin beceri gelişimi konusunda önemli adımlar attığını ancak en üst sıralardaki ülkelerle karşılaştırıldığında hala iyileştirme alanları olduğunu gösteriyor. İşletme, teknoloji ve veri bilimi becerilerinde yüksek yeterliliğe sahip olan İsviçre, Japonya ve Almanya gibi ülkeler ise sıralamada öncü konumda yer alıyor. Ortalama 32 yaşındaki işgücümüzden 1.4 milyon Coursera kullanıcımız var. Yapay zekâ alanına ilişkin talep edilen kurslar bir yılda yüzde 545 artış göstermiş.
Bölgedeki yerimiz
Avrupa bölgesi içerisinde Türkiye’nin performansı kayda değer olmakla birlikte lider değil. Fransa, Almanya ve İspanya gibi ülkeler beceri yeterliliği açısından Türkiye’nin önünde yer alıyor. Örneğin, Almanya teknik ve iş becerilerine verdiği güçlü önem sayesinde dünya genelinde üçüncü sırada yer alıyor. Buna karşılık, Türkiye’nin sıralaması, daha etkili bir şekilde rekabet edebilmek için dijital ve teknik becerilerin geliştirilmesine sürekli olarak odaklanılması gerektiğini ortaya koyuyor.Türkiye’nin beceri yeterliliği işletme, teknoloji ve veri bilimi olmak üzere üç ana alana yayılıyor. Ülkemizin bu alanlardaki performansı ise şöyle:
● İşletme: Türkiye orta düzeyde yeterliliğe sahip, bu da sağlam bir temele sahip olunduğunu ancak büyüme potansiyeli olduğunu gösteriyor.
● Teknoloji: Teknoloji becerilerinde de yeterliliğin orta düzeyde olması, temel teknik bilgi olsa da daha gelişmiş beceri gelişimi ihtiyacı olduğunu düşündürüyor.
● Veri Bilimi: İşletme ve teknolojiye benzer şekilde veri bilimi becerileri de Türkiye’de rekabetçi düzeyde ancak henüz lider ülkelerle karşılaştırıldığında ön planda değil.
Ne yapılmalı?
Coursera raporunda, Türkiye’deki beceri alanını şekillendiren bazı önemli eğilimler ve girişimler de vurgulanıyor. Türkiye, yapay zekâ okuryazarlığına ve dijital dönüşüme doğru giden küresel eğilimin bir parçası. Ancak YA kurs kayıtlarının önemli ölçüde arttığı Kuzey Amerika ve Asya Pasifik bölgelerinin hızına ayak uydurmak için ülkemizin çabalarını hızlandırması gerekiyor. Siber güvenlik becerilerine olan ihtiyaç küresel çapta bir öneme sahip. Türkiye de bu konuda bir istisna değil. Giderek artan siber saldırı sıklığı ile birlikte güçlü siber güvenlik yetenekleri geliştirmek kritik bir ihtiyaç haline geliyor. Türkiye’nin hızlı bir şekilde, talep gören becerileri işgücüne kazandırması gerekiyor.