Jeolojik yapısı nedeniyle bugün bilinen 650’den fazla çeşit ve desende varlıklı doğal taş kaynakları bulunan Türkiye’nin, doğal taş rezervi açısından çok güçlü bir ülke olduğunu söyleyen İstanbul Maden İhracatçıları Birliği Lideri (İMİB) Aydın Dinçer, Türkiye’nin 2018 yılı maden ihracatının 4.6 milyar dolar olduğunu kaydetti. İnşaat dalının ana gereci olan doğal taş ihracatının ise bir evvelki yıla oranla yüzde 6.8’lik bir düşüşle 1.9 milyar dolar olarak gerçekleştiğine dikkat çeken Dinçer, “Doğal taş dalının bir evvelki yıl maden ihracatındaki hissesi yüzde 43.7 iken, 2018 yılındaki hissesi yüzde 41.8’e geriledi. Blok ve işlenmiş doğal taş ihracatına bakıldığında işlenmiş doğal taş ihracatı 2018 yılında bir evvelki yıla oranla yüzde 2’lik artışla 953 milyon dolar olarak gerçekleşirken, blok doğal taş ihracatı ise bir evvelki yıla oranla yüzde 14.2 düşüşle 955.3 milyon dolar olarak gerçekleşti” dedi.
“Teşvik şart”
Açıklamasında doğal taş ihracatındaki düşüşün sebebi olarak Çin’de inşaat bölümünün durağan olması ve kelam konusu pazarın daralmasını gösteren Dinçer, bölümün 2023 yılı maksatlarına ulaşılması için yeni devirde daha çok çalışmaları gerektiğine dikkat çekerek, “İhracat için üretim, üretim için ise teşvikler kural. Türkiye iktisadı için maden ocakları da sanayi kuruluşları üzere kıymet arz ediyor. Bu nedenle sürdürülebilir madencilik için yatırımların gerçekleştirilmesi ve devlet teşviklerinin artırılması gerekiyor” diye konuştu.
“Turkish Stones markasını daha üst taşımak istiyoruz”
Türkiye’de 2018 yılında 3 bin 809 firmanın doğal taş ihracatı gerçekleştirdiğini söyleyen Lider Aydın Dinçer, “Sektörün dinamik yapısı gereği mevcut pazarlardaki pozisyonunu sağlamlaştırırken, yeni pazar arayışları da sürüyor. Pazar hissesini artırmak ve yeni pazarlar keşfetmek ismine sektörel ticaret heyetleri düzenliyoruz. Üretimden dizayna yeni teknoloji ve trendleri yakından takip ediyoruz. Markalaşmaya değer veriyoruz. Bunun için Turkish Stones markasını doğal taşın küreselin jenerik markası haline getirmek üzere bir tezimiz var” dedi.
“Türk taşı algısına dikkat çekilecek”
Pazar hisselerini artırmak için maksat pazarların yanı sıra Türk taşı algısını üste çekmeyi hedeflediklerini kaydeden Dinçer, amaçlarına ulaşmak için küreselde trend belirleyici ülkelere yöneleceklerini anlattı. Bunun için evvel Amerika’da daha sonra İtalya ve İngiltere’de mimarlara, tasarımcılara ve son kullanıcılara yönelik tanıtım çalışmaları yapacaklarını anlatan Dinçer, “Doğal taş bölümünde en çok ihracat yaptığımız birinci üç ülke sırasıyla Çin, ABD ve Suudi Arabistan. Blok doğal taş ihracatında ise birinci üç ülke Çin, Hindistan ve İtalya iken, işlenmiş doğal taş ihracatında birinci üç ülke ABD, Suudi Arabistan ve Irak” diye konuştu.
“İki ayda bir gaye ülkelere ticaret heyetleri düzenleniyor”
Sektör olarak yeni periyotta öncelikle bulundukları pozisyonu müdafaayı amaçladıklarını söyleyen Dinçer, bu yıl gelişebilecek sektörel aksiliklere hazırlıklı olarak ihracatı artırmaya yönelik çalışmalara sürat verdiklerini kaydederek, “İhracatçı birliklerinin üzerine düşen ana misyon ihracatı artırmak. 2018 yılı Kasım ayında başladığımız sektörel ticaret heyeti tertiplerine devam edeceğiz. İki ayda bir belirlenen maksat ülkelere sektörel ticaret heyetleri düzenlenecek. 2018 yılının Kasım ayından bu yana sekiz ülkeye yönelik ticaret heyetleri gerçekleştirdik. Yeni periyotta de Arjantin, Şili, Almanya, Çin Halk Cumhuriyeti, Hindistan, İngiltere, BAE, Brezilya, Meksika, Kuveyt ve Katar üzere ülkelere ticaret heyetleri düzenleyeceğiz. Mevcut pazarlarımızı korumakla birlikte yeni pazarlara ihracatımızın artması tarafındaki faaliyetler de önceliklerimiz ortasında bulunuyor” dedi.
Dinçer, Türk mermerinin küresel mermer pazarında marka yapılması hedefiyle İMİB olarak, Türk taşını pazara tanıtmak ismine ‘Turkish Stones’ mottosu ile yurtdışındaki etkinliklerde yer almaya devam edeceklerine dikkat çekti.
“Mermer üretiminde ileri teknolojiler kullanılıyor”
Doğal taş bölümünün yüksek ihracat potansiyeli, iç piyasa tüketimi, doğal taş makineleri üretimi ve ihracatıyla Türkiye iktisadına kıymetli katkı sağladığını söyleyen Dinçer, “Özellikle son periyotta mermer üretiminde klasik mermer üretim tekniklerinin değişmeye başlaması, nitelikli işgücü ve ileri teknolojiye dayanan çağdaş üretim formüllerinin daha çok kullanılmaya başlanması, büyük firmaların yaptıkları yatırımlarla bütünleşmiş üretim yapan tesislerin de devreye girmesiyle işlenmiş mermer üretiminde büyük artış kaydediliyor” diye konuştu.
Uygulanmaya başlanan çağdaş ocak üretim teknikleri ve son teknikler sayesinde rekabetin çok ağır olduğu küresel doğal taş pazarına uygun üretim ve pazarlama yapabilecek eserler hazırlayan tesis sayısının arttığını kaydeden Aydın Dinçer, tüm bu gelişmelerin yeni periyotta ihracata olumlu yansıyacağını umduklarını söyledi.
“Enerji maliyetleri rekabet gücünü azaltıyor”
Enerji maliyetlerindeki artışın bölümün pazarda rekabet gücünü azalttığına işaret eden Dinçer, “Madencilik özelinde en değerli maliyet olarak akaryakıt yer alıyor. Akaryakıtta ÖTV’siz kullanım olursa madencilik faaliyetleri artış sağlayacak ve ihracata da olumlu katkı sağlayacak. Yeni periyotta bürokratik pürüzlerin kaldırılması, müsaade süreçlerinin hızlandırılmasıyla daha fazla üretim yapılabilir ve ihracat da artırılabilir. Ayrıyeten yurtiçinde artan ve azalan döviz kurlarının istikrarlı hale gelmesiyle dal ileriye dönük satış mutabakatlarını daha rahat yapabilecek. Bunun yanı sıra ABD’nin başlattığı ticaret savaşlarının global ölçekte mermer kesimini olumsuz etkilediği görülüyor” dedi.
