Telekomünikasyon Uydu ve Yayıncılık İş İnsanları Derneği tarafından Uluslararası Yakın Yörünge (LEO), Küp Uydu ve Küçük Uydu Konferansı ve Semineri düzenlendi.
Karagözoğlu, BTK konferans salonundaki etkinlikte, kırsal alanlarda imalat, sağlık, petrol, gaz ve elektrik üretimi başta olmak üzere birçok sektörde internet bağlantısına ihtiyaç duyulduğunu belirterek, “Bu noktada geniş kapsama alanı, düşük gecikme süresi ve yüksek veri hızı sağlayabilmesi nedeniyle uydu teknolojilerine olan ilgi giderek artış gösteriyor. Uydu teknolojileri, ülkelere dünya genelinde siyasi, stratejik, askeri, teknolojik ve ekonomik alanlarda önemli avantajlar sunmakla birlikte iletişim, navigasyon ve dünyanın gözlenmesi alanında da çok önemli katkılar sağlıyor. Bu nedenle ülkemiz, bu katkılardan topyekun yararlanabilmek için uydu sektöründe kapasitesini ve rekabet gücünü artırmaya yönelik projelerini sürdürüyor.” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Milli Teknoloji Hamlesi ve Dijital Türkiye” olarak adlandırdığı büyük dönüşüm hareketinin, teknolojik imkan ve gelişmenin milli hedeflerle harmanlanmasına vesile olacağını dile getiren Karagözoğlu, şöyle devam etti:
“Ülkemizde hizmet sunmak isteyen ulusal ve uluslararası uydu firmalarıyla görüşmeler devam ediyor. Ülkemizdeki operatörlerle eşit şartlarda hizmet sunulması, mevcut milli uydularımıza olumsuz etkilerinin olmaması, milli güvenlikle ilgili düzenlemelerimize uyulması, ülkemizin verisinin mümkün mertebe ülkemizde kalması ve kişisel verilerle ilgili yasal düzenlemelere uyum sağlanması hususları öncelikli beklentilerimiz arasında yerini alıyor.”
Karagözoğlu, son zamanlarda Türksat haricinde bazı yerli şirketlerin yakın yörünge uydularına ilgilerinin arttığına işaret ederek, bu şirketlerin gönderdikleri uydular üzerinden hizmet sunum şartlarının belirlenmesi için çalışmalara devam ettiklerini ve kısa süre içinde bu çalışmayı tamamlamayı planladıklarını söyledi.
“Türk firmaları başat rol oynayabilir”
Türksat Genel Müdür Yardımcısı Selman Demirel de son 2 yılda uzaya gönderilen 6 binin üzerindeki uydunun büyük bölümünün yakın yörüngede hizmet verdiğini belirterek, uydu üretimi, fırlatma hizmetleri ve uydular üzerinden sunulan servisler başta olmak üzere tüm sektörün değişimle karşı karşıya olduğunu ifade etti.
Demirel, uydu üretim altyapısının, “küçük, düşük maliyetli ve seri üretim” mantığıyla çeşitlenmesi gerektiğini vurguladı.
Dünyada uydu sistemine dahil olmayan, bağlantısı bulunmayan 3 milyardan fazla insan olduğunu söyleyen Demirel, “Bu kapsamda politik gelişmeler ve ülkemiz pozisyonu çerçevesinde Çin, Afrika, Rusya ve Hindistan’da yaşayan bu nüfusun uydu sistemlerine entegrasyonunda Türkiye’nin ve Türk firmalarının başat rol oynayabileceği görülüyor.” diye konuştu.
Demirel, sektördeki hızlı büyüme nedeniyle müsait fırlatıcı bulmak ve fırlatma planlaması yapmanın giderek zorlaştığını dile getirerek, yerli itki ve fırlatma sistemlerinin geliştirilmesinin önemine dikkati çekti.