“Enerji ihracatçısı olmamızın tek anahtarı yeşil hidrojen”

Özlem SARSIN

Merkezi Ankara’da bulunan ve ODTÜ Teknokent’te yapılanması olan TEKSİS İleri Teknolojiler Genel Müdürü ve Enerji Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (ENSİA) Yönetim Kurulu Üyesi ve Ankara Temsilcisi Hüseyin Devrim, Türkiye’nin “enerji ihracatçısı ülke” olmasının tek anahtarının yeşil hidrojen olduğunu belirtti. Devrim, yeşil hidrojen alanında yapılacak yatırımlara devlet desteklerinin sağlanması gerektiğine dikkat çekti.

Almanya, Çin, Amerika, Hindistan gibi ülkelerde yeşil hidrojenin yoğun olarak kullanıldığını anımsatan Devrim, Türkiye’de de bu alanda yatırım yapmak isteyen çok sayıda girişimci olduğunu ifade ederek, “Özel girişimci Türkiye’de çok dinamiktir. Tek yapmanız gereken elini tutmaktır. Ülkemizde hidrojen ile çalışan araç üretimi yapan ulusal markalarımız var. Pek çoğu bu konuda yola çıktı, ihracat bağlantıları bile yaptı.

TEKSİS olarak biz de uzun süredir savunma sanayimiz için çalışıyoruz. Yeşil hidrojen, bildiğimiz en verimli, en sessiz, en titreşimsiz, termal ayak izi olmayan, en temiz elektrik üretim yöntemidir ve bu savunma sanayimiz için bir avantaj oluşturuyor” dedi.

Yeşil hidrojen teknolojilerinin özellikle de savunma sanayisinde yerli üretim olarak yer alabilmesinin önünün açılması gerektiğini kaydeden Devrim şöyle devam etti: “Yeşil hidrojen özelinde ülkemizde bir takım girişimler var. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın bu yılın Ocak ayında açıkladığı “Türkiye Hidrojen Teknolojileri Stratejisi ve Yol Haritası” sektörün tüm bileşenlerinde büyük heyecan yarattı.

2035 yılı için 5 bin megavat (MW) elektrolizör kapasitesinin hedef olarak belirlendiğini görüyoruz. Bu hedef ülkemiz için önemli ve Avrupa’nın yeşil hidrojen ile ilgili koyduğu hedeflere paralel. Ancak ülkemizde bu alanda yapılacak yatırımların kamu tarafından nasıl destekleneceğinin, teşviklerin, teknik standartların hazır olmaması önemli bir handikap.

An itibarıyla hidrojen konusunda mevzuatımız ve standartlarımız da yok. Bakanlıklarımızda dinamik ekiplerin bu konuda çalıştığını biliyorum. Doğa ile dost olmak ve gelecek nesillerimize yaşanabilir bir dünya bırakmak için yeşil enerji dönüşümünü gerçekleştirmek zorundayız.”

“5 milyar euro yatırım gerekiyor”

2035 yılı ulusal hedef olan 5 bin MW elektroliz üretimi için en az 5 milyar euro yatırım yapılması gerektiğine dikkat çeken Devrim, bu maliyetin sadece fabrikadan çıkış maliyeti olduğunu; sahada kurulum, işletme, devreye alma, bakım gibi yüksek mühendislik çalışmaları da eklendiğinde Türkiye’nin önünde büyük bir değer zinciri olduğunu vurguladı.

Gelişmiş ülkelerin uzun vadeli enerji planlarında Yeşil Hidrojen’e en üst seviyede önem verdiklerinin altını çizen Devrim, birincil enerji kaynaklarında yüzde 70 oranında dışa bağımlı olan Türkiye’nin enerji ihracatçısı olmasının tek yolunun Yeşil Hidrojen’den geçtiğini vurguladı.

“AB, ihtiyacının yarısını ithal edecek”

2030 yılında AB genelinde ihtiyaç duyulan yeşil hidrojen miktarının 20 milyon ton olacağını ve bu ihtiyacın en az yarısının AB bölgesi dışndan ithal edileceğine kaydeden Devrim şu değerlendirmeyi yaptı: “Türkiye, AB’nin potansiyel tedarikçileri arasında en başta yer alıyor.

Ülkemizin temiz enerji kaynakları arasında çok büyük potansiyeli olduğu yeşil hidrojen, yakın gelecekte başta ulaşım sektörleri olmak üzere imalat sanayisinde geniş bir kullanım alanı bulacak. Tüm dünya ve enerji tüketen tüm sektörler, bu uzun yolculukta son durağın yeşil hidrojen olduğunu çok iyi biliyor.

Bu anlamda en şanslı ülkelerden biri Türkiye. Yeşil hidrojen için AB toplamında 40 ila 80 milyar euro arasında bir pazar olacak. Bu talebin en az yarısının ithalatla karşılanması durumunda 20 ila 40 milyar euro arasında bir ithalat gerçekleşecek. Bu üretimi gerçekleştirmek için elektrolizör kapasitemizin hızla artması hayati önem taşıyor.”

“TEKSİS enerjisini yeşil hidrojenden alıyor“

TEKSİS İleri Teknolojiler, Ankara’daki teknoloji binasının enerjisini Yeşil Hidrojen’den sağladıklarını da kaydeden Devrim, hem sektöre hizmet etmek hem de yatırımcılara bilgi birikimlerini aktarmak için binalarında demo sistemler oluşturduklarını belirtti.

Devrim, yaptıkları çalışmayı şöyle anlattı: “Binamız Yeşil Hidrojen enerjisi teknolojilerine dayalı olarak enerji nötr vaziyette. Kendi enerjimizi kendimiz üretiyoruz. Çatıda solar panellerimiz var, gün içerisindeki ihtiyacımızı oradan karşılıyoruz. Artanı ile hidrojen üretiyoruz akşam saatlerinde de o hidrojeni yakıt hücrelerinde kullanarak tekrar elektrik üretip ihtiyacımızı karşılıyoruz.

Şebekeden hiç elektrik çekmeden bu yolla tüm enerjimizi kendimiz üretip tüketiyoruz. Elektrik faturamız sıfır TL geliyor. Türkiye’deki ilk uygulamadır burası. Sistemleri demo amacı ile yaptık. Endüstrinin her yerinde kullanılabilecek sistemler olduğunu gösteriyoruz. Elektriği biz bataryada depolamak yerine hidrojenle depoluyoruz. Ayrıca ürettiğimiz Yeşil Hidrojeni yakıt olarak kullanan dronlarımız ve mobiletlerimiz var. Yani hidrojeni ürettikten sonra bunu farklı alanlarda kullanabiliriz.”

Başa dön tuşu