Küreselleşme yolunda önemli adımlar atıyoruz

Necmi ÇELİK

Yük mühendisliği ve lojistik sektörünün önde gelen oyuncu­larından Hareket Proje Taşı­macılığı ve Yük Mühendisli­ği A.Ş’nin CEO’su Abdullah Altunkum, globalleşme yo­lundaki hedeflerini ve yeni yatırım projelerini DÜNYA Gazetesi’ne anlattı.

Küreselleşme yolculu­ğunda hareketin yönü han­gi coğrafyalara çevrilmiş durumda?

Şu an üç kıtada hizmet ve­riyoruz. Hedefimiz bu alan­da dünyanın en iyi üç firma­sı arasına girmek. Ekipman olarak büyüklükte ya da nice­likte değil nitelikte en iyi üç­ten biri olmak istiyoruz. En iyi mühendislik firmaları ara­sında olmak amacımız. Petrol ve enerji gibi dünyadaki me­ga projelerde bu işler hep 3-4 oyuncuya gider. Büyük işler­de kimse gidip küçük firmalar­la çalışmak istemez.

Örneğin petrol platformu inşa ediliyor, 3 milyar dolarlık bir proje­den söz ediyoruz. Bir aylık ge­cikme bile 250 milyon dolar­lık kayıp demektir. Bu neden­le böylesi büyük projelerde en yüksek kalitede yük mühen­dislik firmaları tercih ediliyor. Biz de artık bu mega projeler pastasından pay almaya baş­ladık, ama hedefimiz dünyada üç en nitelikli firma arasında olmaktır.

Şu an üç kıtada ver­miş olduğumuz hizmeti Asya ve Pasifik ülkelerine yaymak ve oralardan pay almak temel hedefimiz. Çünkü 2030’a doğ­ru baktığımızda Asya-Pasi­fik’teki yatırımlar batıdan ve Avrupa’dan daha çok olacak. Bu nedenle bizim de amacımız Ortadoğu, Afrika, Asya Pasifik ülkelerinde mevcut işlerimi­ze yenilerini eklemek ve daha çok pay almak olacak. Bu he­defe doğru giderken de hem insana hem de yeni teknolo­ji ürünü ekipmanlara yatırım birbirine paralel gidecek.

Küresel şirket olmak kü­resel bir kadro gerektiri­yor. Bu cephede gelişmeler nasıl?

Globalde hedefimiz nitelikli insan gücüyle, nitelikli proje­lere girip daha fazla pay almak. Sektörümüzdeki yeni tekno­lojilere ve ekipmanlara yeni yatırımlar yaparak büyük pro­jelerden doğal olarak daha çok pay alabileceğiz. Zaten son dö­nemde açıklamış olduğumuz KAP’lara bakılırsa projelerin Bulgaristan, Suudi Arabistan, Katar, Dubai BAE, Tanzanya gibi yaygın coğrafyalardaki projeleri görebilirsiniz. Sırada Özbekistan ve Ukrayna’daki projeler var. Globalde ciddi bir iş portföyü oluşmuş durumda. Bu projeleri daha da artırarak büyüyeceğiz.

Öte yandan globalleşme yo­lunda üst düzey yöneticile­ri şirkete katmak için görüş­meler yapıyoruz. İspanya’dan Dubai’ye, Güney Kore’ye ka­dar. Halka açık bir şirket ola­rak bu görüşmeleri yürüttü­ğünüzde küresel arenada ta­kım oluşturmakta da önemli kolaylıklar yaşıyorsunuz. Ay­rıca Borsanın bize vermiş ol­duğu bilinirlik özelliği çok önemli. Yurtdışına gittiği­miz zaman Hareket’in halka açık bir şirket olarak serma­ye piyasalarında işlem gören bir şirket olması bize ayrı güç veriyor. Halka açık bir Hare­ket sektörümüz adına da çok önemli bir adım oldu.

Şu anda dünyada en bü­yük projeleriniz nerelerde?

Katar’da 2023’te başladığı­mız ve gitgide ekipman sayı­mızı da büyüterek içinde yer aldığımız stratejik bir yatırım bulunuyor. Katar doğalgazda dünyanın bir numarası. Ora­daki tesislerin genişletilme­si projesini yürütüyoruz.

Gaz denizden çıkarılıyor ve sıvı­laştırmış olarak karadaki te­sislere aktarılıyor ve buradan da dünya pazarlarına ulaştı­rılıyor. Bu 3-4 fazı olan dev bir yatırım projesi. Batı, Gü­ney ve Doğu olarak üç bölgeyi kapsıyor. Bir teklifimiz onay­landı, ikincisi için de onay bekleniyor. Katar’da çok cid­di manada bir pazar payımız var. Yaklaşık 50 makina ile uluslararası firmalara hizmet veriyoruz.

Buraya çok hız­lı bir giriş yaptık. Burada çok yüksek güvenlik standartları uygulanıyor. Yolda yürürken bile bir çizgi üzerinde yürü­tüyorlar sizi. Böylesine yük­sek standartlı bir güvenlik ge­rektiren bir projede bir Türk firmasının iş yapıyor olma­sı önemli. Bizim petrol plat­formlarında daha önceden tecrübelerimiz var. Bu tecrü­belerimizi Katar’a aktardık. İkinci büyük iş ise Suudi Ara­bistan’da yeni bir şehir kuru­luyor.

Qiddiya Speed parkı. Üç Türk firması işi aldı biz ise orda kurulacak tesisin bütün montajlarını ve taşımaları­nı gerçekleştiriyoruz. Bizim için gerçekten çok önemli bir proje. Yine Özbekistan’da bir demir çelik fabrikası inşasın­da bütün kaldırma ve taşıma işlerini üstlendik. Ukrayna savaş bölgesi olmasına karşın orada da hizmetlerimize de­vam ediyoruz. Kazakistan’da Hazar kıyısında önemli bir liman yatırımda görev almış durumdayız.

Türkiye’deki projelerde durum nasıl?

Socar Türkiye ile iki büyük anlaşma yaptık. Socar ve Pet­kim rafinerisinin uzun dö­nemli bütün ekipmanlarının makina kiralamasını yaptık. Bundan sonra ekipman kira­lama ve kaldırma, vinç hiz­metlerini Hareket Mühen­dislik yapacak. Tüm işler yüksek standartlarda kalite ve güvenlik gerektiren işler ve bizi tercih ettiler. Ayrıca Socar ile 20 yıldır çalışıyo­ruz, yüksek kalite ve güvenlik stantlarında petrol platfor­munda iş birliği yapıyoruz. Şahdeniz projesinde de bir­likte çalıştık.

Hareket’in genel olarak pazardaki üstünlüğünü nerelerde görüyorsunuz?

Bir kere burada yatırım ve finansman gücümüz var. İn­san kaynağı var. Burada cid­di manada bir ekip çalışması söz konusu. Finanstan mü­hendisliğe kadar hem know-how’u hem de tecrübesi çok kuvvetli bir ekibe sahibiz. Şöyle iddia edebilirim ki Tür­kiye’de bu alanda en iyi mü­hendislik ekibi, dünyada da bu hizmet verecek kalite­de olan mühendis ekibi Ha­reket’te var. Hareket Akade­mi en az Borsaya açılmamız kadar önemli bir konu. Hare­ket Akademi’nin büyümesi, ondan faydalanmamız, onu yaşatmamız şirket için en önemli konulardan biri.

Hareket’in halka arzı mihenk taşı oldu

Borsaya açılış Hareket Lojistik’e nasıl bir hareket getirdi?

Hareket’in 67 yıllık bir firma olarak halka arzı kurumsal­laşma yolunda önemli bir adım olmanın yanında üçün­cü kuşağı temsil eden bizler için de önemli bir mihenk taşı oldu.

Hem dünyada hem de Türkiye’de finansmana ulaşma zorlukları yaşadı­ğımız bir dönemin içinden geçiyoruz. Bu nedenle halka arz her anlamda bize büyük bir güç kattı. Hareket’in Bor­saya açılması üçüncü kuşak olarak Hareket’in daha uzun yıllar yaşaması için hem ku­rumsallaşma hem de daha sürdürülebilir olması açısın­dan ve de artık bir aile şirketi olmaktan çıkıp kurumsal bir yapıya, daha profesyonel bir yapıya geçmesi açısından da çok önemli bir hamle ol­du.

Dünyada aile şirketleri­nin birinci kuşaktan ikinci kuşağa ve ikinci kuşaktan da üçüncü kuşağa geçişinde yüzde 12-15 gibi oranlarda azalışlar oluyor. Dördüncü kuşağa geçişte bu ayak­ta kalma sayısı daha da düşüyor. Borsaya açıl­ma bizim gibi şirket­lerin yaşaması için çok önemli bir adım. Bir kere bu adım ye­ni yatırımcılarımız­la birlikte bizi ileriye doğru taşıya­cak.

Ciroda yurtdışı payını %75 hedefliyoruz

Genel olarak yeni dönemde yatırım politikanız nedir?

Biz her sene büyüyen bir firma­yız. Hem yurt içindeki hem de yurt dışındaki projelerde pazar payımızı arttırıyoruz. Şimdi ama­cımız global arenada Türk bayra­ğını daha fazla ülkede daha dal­galandırmak ve ülkemize döviz getirmek. Bizim şu an zaten yap­tığımız toplam ciro içinde yaban­cı ülkelerdeki projelerden gelen payı daha da artırmak. Geçen sene ciromuzun yaklaşık %60’ı yurt dışından geliyordu.

Bundan sonraki büyümelerimizde de he­defimiz yurtdışındaki payımızı arttırarak cironun %75’ine kadar çıkartmak. Geçen sene makina ve ekipman yatırımımızı büyük oranda tamamlamıştık. Dünya­nın en büyük makinalarından 2.200 tonluk makinayı parkımı­za katmıştık. Aynı anda yine bü­yüme odaklı olarak şu an farklı yatırımlara da gidiyoruz.

Karada ve denizde rüzgar projelerine odaklanacağız

Rüzgâr santrallerinde ayrı bir uzmanlığınız var. Bu alanda büyüme hedefiniz nasıl şekilleniyor?

Yenilenebilir enerji sektörüyle ilgili görüşmelerimiz devam edi­yor. Karadaki rüzgar santrallerin­de araç parkı ve deneyim olarak iyiyiz. Şimdi rüzgâr santrallerin­de deniz üstüne geçmek istiyo­ruz. Burada hem büyük bir pazar var hem de off shore projelerine geçtiğiniz zaman farklı bir lige çı­kıyorsunuz. Deniz üstündeki taşı­ma işlerinde, büyük ağır taşıma, platform taşıma işlerinde, deniz üstünde rüzgâr gülleri tarafında da güçlü bir oyuncu olmak için yatırım kararı almış durumda­yız. Rüzgâr santrali işinde hem işin taşımasını hem türbin kuru­lumunu yapıyoruz ve hem de elektromekanik montaj dediğimiz anahtar teslimi hizmeti veri­yoruz. TCI dediği­miz-Transport-Cra­ne-Installation hiz­metini dünyada aynı çatı altında veren 5 firmadan bir ta­nesiyiz. Bu da bize pazar payını yurt dışında ar­tırma şansı veriyor.

 

Başa dön tuşu