Küresel yük taşımacılığında sürücü eksikliği Avrupa başta olmak üzere tüm dünyada sektörün yapısal sorunlarından biri olmaya devam ederken, Avrupa’nın en büyük karayolu taşımacılık filosuna sahip Türkiye de yüksek işsizlik oranına rağmen aynı sıkıntı ile karşı karşıya bulunuyor.
Uluslararası Kara Taşımacılığı Birliği IRU’nun, aralarında Türkiye’nin de olduğu 25 ülkeden hem yolcu hem yük taşımacılığı yapan bin 524 şirket tarafından yanıtlanmış anket sonuçlarına göre 25 ülkede 2,6 milyondan fazla sürücü açığı bulunuyor ve yakın dönemde söz konusu açığın Avrupa’da yüzde 14, Türkiye’de ise yüzde 18’e ulaşacağı belirtiliyor. Sürücü soruna çözüm arayışlarında çalışma koşullarında iyileşmenin yanı sıra genç ve kadın nüfusunun bu mesleğe teşvik edilmesi öne çıkıyor.
Taşımacılık ve lojistik sektörünün en önemli mesleki örgütlerinden biri olan UTİKAD, Mart ayı Karayolu Çalışma Grubu toplantısında şoför sorununu kapsamlı olarak değerlendirdi. UTİKAD toplantısında Türkiye’deki şoförlerin 50-55 yaş aralığında olduğu ve eğer şimdiden önlem alınmazsa önümüzdeki 10 yılda sorunun çok daha büyük olacağı değerlendirildi.
Mesleğe başlama yaşı Türkiye’de ortalama 24, emeklilik yaşı ise 65-69 olarak hesaplanıyor. Şoförlük mesleğinin daha erişilebilir ve çekici kılacak adımların atılmaması halinde Avrupa’nın 2026 yılına kadar iki milyondan fazla bir açıkla karşı karşıya kalacağı belirtiliyor. IRU tarafından hazırlanan son rapor dünyada ise 2.6 milyon sürücünün işgücü piyasası dışına çıktığını gösteriyor.
Bir yandan yaşlanan nüfus sürücülük mesleğini terk ederken,diğer yandan da hem yaş sınırı hem de sürücülük mesleğini cazip kılacak şartların yeterince olmaması sorunu derinleştiriyor. Kadın nüfusunun artırılamaması sürücü eksikliğinin bir başka nedeni. Avrupa dahil tüm dünya bölgelerinde mevcut verilerle kamyon ve çekici sürücüsü toplamı içinde kadın sürücü oranı sadece yüzde 3 düzeyinde.
Yolcu tarafında ise kadın sürücü sayısı Avrupa’da yüzde 12’ye ulaşıyor. Ancak bu oran toplam ulaşım sektöründe kadın sürücü sayısının yüzde 28’e ulaştığı ABD ile kıyaslandığında oldukçe yeteriz kabul ediliyor.
Sürücülerin yüzde 47’si yaşlı
IRU 2022 verilerine göre 25 yaşın altındaki sürücülerin toplam içindeki payı yüzde 6-7 düzeyinde iken, kimi ülkelerde 55 yaş üstü sürücülerin oranı üç-beş kat daha fazla.
Örneğin Avrupa’da kamyon ve çekici kullanan sürücülerin yüzde 47’sini yaşlı sürücüler oluşturuyor. Yolcu otobüsü ve servis araçlarında bu oranlar daha da çarpıcı.
Avrupa’da bu kategoride sürücülük yapan 25 yaş altı sürücü oranı sadece yüzde Kamyon ve otobüslerde ortalama sürücü yaşı 50 olurken, 55 yaşından büyük sürücülerin payı yüzde 32 düzeyinde. AB’de gençlerin mesleğe katılmasının önündeki en büyük engellerden biri, okulu bitirdikleri yaş ile profesyonel sürücü olmalarına izin verilen yaş arasındaki fark.
Avrupa Birliği ülkelerinde genç nüfusu hem yolcu hem de yük taşımacılık sektörüne çekebilmek için bir dizi çalışma yapılıyor. Avrupa Birliği’nde halen kamyon-çekici sürücüleri için yaş sınırı 21. Yolcu otobüsü ve servis araçlarında ise alt sınır 24 yaş olarak belirlenmiş durumda. Avrupa Birliği ile IRU yaş sınırının yük tarafında 18’e kadar indiirlmesi için ortak çalışmalar yürütüyor.
Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan teklif 17 yaşından itibaren sürücü adaylarının deneyimli sürücülerin yanında çırak olarak işe başlamalarını da içeriyor.
Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan teklif ile 2030 yılına kadar genç sürücü sayısını toplam içinde yüzde 10’a ulaştırılması hedefleniyor.Diğer bir seçenek de üçüncü ülke sürücülerinin AB pazarına erişimini kolaylaştırarak AB sürücü havuzunu genişletmek olacak.
Ehliyet bedelleri çok yüksek
Öte yandan sürücü ehliyeti alma bedellerinin yüksekliği bir başka tartışma konusu. Fransa’da kamyon veya otobüs sürücü belgesi almak için adaylar 5.300 euro ödemek zorundalar. Almanya ise ise otobüs sürücü belgesi almak için 9.000 euroyu, yani aylık asgari ücretin dört misli bir bedeli gözden çıkarmak gerekecek.
UTİKAD Başkanı Ayşem Ulusoy konuya ilişkin olarak Dünya’ya yaptığı değerlendirmede Avrupa’nın en büyük karayolu taşımacılık filosuna sahip Türkiye’nin de yüksek işsizlik oranına rağmen aynı sıkıntı ile karşı karşıya bulunduğuna dikkat çekerek “Sınır kapılarında Türkiye için özellikle de Avrupa’ya açılan en önemli sınır kapısı sayılan Kapıkule’de yaşanan uzun beklemeler ve gecikmeler, çalışma koşullarının zor olması, vize almada yaşanan sıkıntılar, vize sürelerinin dolması ve yenilenmeyen vize problemi, kaçak göçmenlerin şoförlerin hayatlarını ve mesleki kariyerlerini riske atması, mola yerlerinin temiz olmayışı, yemek yemek için uygun yerlerin bulunmayışı, park yerlerinin yeterli olmayışı gibi sebepler de şoför krizinde artışı tetiklemektedir” diye konuştu.
Çalışma koşulları sürücüler için zorlaştı, mesleğe ilgi azaldı
21. yüzyılın öznesinin insan olacağının altını çizen UTİKAD Başkanı Ayşem Ulusoy şoför sorununa yönelik şöyle dedi; “İnsan kaynağına yatırım yaptığımızda sahip olduğumuz genç nüfusu doğru alanlara yönlendirebileceğimize inanıyorum. Sektörün yaşadığı şoför eksikliği lojistik akışın kilitlenmesine neden olacak bir noktada.
UTİKAD olarak bunun farkında olduğumuz için çözüm üretmek adına çalışıyoruz. Çalışma şartlarının gittikçe ağırlaşması nedeniyle mesleğe ilgi azaldı. İnsani şartların düzeltilmesinden başlayarak, sınır kapılarında bekleme sürelerinin azalması gibi iyileştirici adımların hızlandırılması gerekiyor.
Çalışma şartlarının çok ağır bir meslek olduğunun farkındayız ve gelirinin de aynı düzeyde yükselmesi için adımlar atarak farkındalık yaratmalıyız. Şoförlük mesleğinin insan yaşamında ve ekonomideki rolünü gençlere doğru anlatmamız gerekiyor. Kamu, özel sektör iş birliği ile farkındalığı artırarak mesleği özendirecek çalışmalar yapmalıyız, başka bir seçeneğimiz yok”.