Yaz turizmi için ideal koşullar Karadeniz’e kayabilir

Başak Nur GÖKÇAM

İklim değişikliğinin etkileri bölgesel olarak değişkenlik gösterirken, bu etkilerin sektörel yansımaları da farklı oluyor. İklim değişikliğinin turizm sektörü üzerindeki mevcut etkilerinin de yakın gelecekte daha da belirginleşeceğini belirten Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Nazan An ve Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Tufan Turp, bunun önemli bir örneğinin, ülke gelirine doğrudan katkı sunan yaz turizmi destinasyonlarında beklenen değişiklikler olduğunu belirtti.

İklim projeksiyonlarının, Akdeniz’deki popüler kıyı destinasyonlarının çekiciliğinin, yüzyıl ortasına kadar azalabileceğini ortaya koyduğunu belirten Dr. Nazan An, “Bu durum, özellikle yaz aylarındaki sıcak iklim koşullarında öngörülen artış ve buna bağlı olarak termal konfordaki azalmayla ilgili. Karadeniz kıyılarının Akdeniz’e alternatif bir turizm destinasyonu olarak potansiyeli değerlendiriliyor.

Karadeniz Bölgesi, plaj turizmi için gerekli konfor düzeyini sağlayabilir. Özellikle Sakarya, Ordu, Samsun, Trabzon’da ve Rize’de bazı bölgelerin, Tatil İklim Endeksi (Holiday Climate Index, HCI) sınıflandırmasındaki en ideal koşullara ulaşabilir“ dedi.

Uygun yaz koşulları kuşağı, kuzeye kayıyor

İklim değişikliğinin, bir yandan turizm sektörü nedeniyle şiddetlendiğini, bir yandan da iklim koşulları dağılımında değişiklikler yaratarak turizmin mevsimselliğini, turizme olan talebi ve seyahat modellerini etkilediğini belirten Dr. Nazan An, “Bu durum, ortalama sıcaklıklar, güneşlenme süresi, yağış, nem ve rüzgar hızı gibi iklim özelliklerinin iklim değişikliğine bağlı değişmesinden kaynaklanıyor.

Bugüne kadar yapılan birçok çalışma, turistlerin karar verme süreçlerinde iklimin önemli bir faktör olduğunu kanıtlar nitelikte. Bu da hem bugün hem de gelecekte, iklim değişikliğinin turizm talebi üzerinde etkili olacağını ortaya koyuyor” ifadelerinde bulundu.

Kıyı turizminde ‘termal konfor’

 İklim projeksiyonlarına göre, yaz aylarındaki sıcak iklim koşullarının artması ve insan vücudu için gerekli olan termal konforun azalmasının, önümüzdeki çeyrek asırda Akdeniz kıyılarının daha az çekici hale gelmesine neden olabileceğini belirten Dr. Tufan Turp ise “İnsan konforunu belirlemede öne çıkan bir gösterge olan Tatil İklim Endeksi (HCI), belirlenen lokasyonlarda insan konforunun nasıl etkileneceğini göstermeye veya konfor seviyesinin uygunluğunu ölçmeye yarıyor. HCI’den faydalanılan mevcut çalışmada da, iklim değişikliği ile mücadelenin bugünkü gibi zayıf olduğu kötümser senaryoda (RCP8.5), önümüzdeki yarım asırlık süreçte Karadeniz’de termal konforun ne şekilde etkilene ceği araştırıldı” dedi.

Çalışmada, bağıl nem ve sıcaklık değerlerinden faydalanılarak hesaplanan termal konforun yanı sıra, bulut örtüsü, günlük yağış miktarı, günlük ortalama rüzgar hızı gibi ilgili başka parametrelerin de dikkate alındığını belirten Dr. Tufan Turp, “Tüm bu hesaplamalar sonucunda, 2026-2050 yılları arasında Karadeniz’de hem plajların hem de kentlerin insan konforu için ne derece uygun olduğu incelendi” bilgisini verdi.

Dr. Turp, “Çalışmada ayrıca plaj ve kent skorları, bu ortamlarda farklı faktörlerin görece daha önemli olması dolayısıyla, ayrı ayrı hesaplandı. Örneğin plaj skorunda plajlarda sıcaktan bunalan insanların denize girip serinleme imkanı olduğundan termal konforun ağırlığı düşük tutulurken, bu, kentlerde çok mümkün değil. Öte yandan, bulutlu havalarda denize girmek yerine kent gezileri tercih edilebileceği için, plaj skorunda bulut örtüsünün ağırlığı daha yüksek” dedi.

Uyum sürecini doğru yönetmek gerekiyor

Araştırmacılar, Türkiye gibi, turizm gelirlerinin ekonomik açıdan fark yarattığı ülkelerin, iklim değişikliğinin turizm üzerindeki etkilerini ve zarar görebilirliklerini kapsamlı şekilde incelenmesi gerektiğinin altını çizdiler. Bu etkilerin de hem çok yönlü olabileceğini hem de lokasyonun özelliklerine göre farklılık gösterebileceğini belirten Dr. Nazan An ve Dr. Tufan Turf, turistik destinasyonların konumunun, popülaritesi ve turizm sezonunun zamanlamasının, turizm destinasyonlarının iklim değişikliğinden ne şekilde etkileneceğinin belirlenmesi açısından büyük önemli olduğuna vurgu yaptı.

 

Başa dön tuşu