Bayraktar, hasadın yoğunlaştığı günlerde birçok bölgede başlayan anız yangınlarına dikkati çekmek için basın açıklaması yaptı.
Bayraktar, yangınların, doğal ve tarımsal ekosistemin tahrip olmasına, toprakların organik madde miktarının azalmasına, toprağın su tutma kapasitesinin azalmasına, su ve toprak erozyonunun artmasına, omurgalı ve omurgasız canlıların yok olmasına kısacası toprağın verimsizleşmesine ve doğanın ölümüne neden olduğunu ifade etti.
‘Anız toprağın gücünü kaybettiriyor’
TZOB başkanı, şu değerlendirmelerde bulundu: “Anız yangınlarını hava sıcaklıklarının artması ve elektrik tellerinden çıkan kıvılcımlar da tetikliyor. Bu konuda başta yerel yönetimler ve itfaiye olmak üzere ilgili tüm kurumlar tedbirlerini almalıdır. Yollardaki otlar temizlenerek yanıcı materyal kaldırılmalı, yol kenarlarına anız yangınlarının zararlarına ilişkin uyarıcı levhalar asılmalıdır.
2872 sayılı Çevre Kanunu’na göre idari cezalar olmasına rağmen bazı çiftçilerimiz maalesef anız yakmaya devam ediyor. Toprağın verimini genel olarak topraktaki mineral, gübre ve biyolojik canlılar belirler. Bunlar yakıldığı zaman çiftçimiz daha çok gübre atmak zorunda kalır. Anız toprağa kazandırıldığı zaman toprağın daha az gübre ihtiyacı olur ve verimde artış yaşanır. Anız yakmakla toprağı işlemek kolaylaşıyor fakat toprağın gücü kayboluyor. Çiftçilerimiz bunun farkında olmalıdır. Toprağa kazandırılmayan anız, daha fazla gübre kullanılmasına yani maliyetin artmasına yol açıyor.
Anız yangınlarında vatandaşlarımızın da duyarlı olması gereklidir. Özellikle yol kenarlarına atılan tam olarak söndürülmeyen izmaritler çiftçilerimizin 1 yıllık emeğinin küle dönmesine neden olabiliyor. Bu yıl buğday ve arpa piyasasında yaşanan olumsuzlukların yanı sıra vatandaşlarımızın da çiftçilerimizin emeğinin yok olmaması için daha dikkatli olması gerekiyor.”
Orman yangınlarının yüzde 5,8’i anızdan
Ormanların kıyısındaki buğday ve arpa tarlalarının büyük riskler taşıdığına işaret eden Bayraktar, şunları kaydetti: “Son 5 yılda 13 bin 207 orman yangını çıktı ve söz konusu orman yangınlarının yüzde 5,8’i yani 762’si anız yangınları sebebiyle gerçekleşti. Milli servetlerimize sebebi ne olursa olsun kimsenin zarar vermeye hakkı yoktur.
Dinimiz, canlıların yakılmasını öldürülmesini haram kılmıştır. Anız yangını nedeniyle binlerce canlının yok edilmesiyle sokakta bir hayvanın diri diri öldürülmesinin hiçbir farkı yoktur. Anız yangınlarını engellemek ve çiftçilerimizi bu konuda bilinçlendirmek amacıyla eğitim faaliyetlerinin yanı sıra cuma hutbelerinde anız yakmanın doğru olmadığı yönünde fetvalar verilmelidir.
Doğal kaynakların korunması ve sürdürülebilir tarım için anız yakma gibi çağdışı uygulamalara son verilmeli, çiftçiye yeni öneriler sunulmalı, doğrudan ekim teknolojisi gibi var olan faydalı uygulamaların yaygınlaştırılması sağlanmalıdır.”